Bir gün, bir adam varmış. Karısını çok severmiş; adeta ona taparmış. Ama bilmezmiş ki bu şirkin bedeli ağır olacakmış. Karısına kendini acındırırmış; böylece her istediğini yaptırırmış. Öyle ki adam bir şey yapacak olsa önce karısına danışırmış, karısı da onun yerine karar verirmiş. Sürekli kafasını kurcalarmış. Ama bilmezmiş ki bu, yavaş yavaş onun karakterine mal olacakmış.
Çevresindeki insanlar birer birer uzaklaşmaya başlamış. Yalnız kalmış. Böyle olunca bu sefer de kariyeri riske girmeye başlamış. Karısı onu çok sevdiğinden, sürekli pohpohlayıp onun çok değerli olduğunu ima eder; diğer insanların ise onu kullandığını söyler dururmuş. Kusursuz gibi görünen bu sevgi aslında zehirliymiş.
İş arkadaşları onu artık sevmez olmuş. Dışlamaya başlamışlar. Patronu da onu işten çıkarmış. Yaşadığı bu şeyler yetmezmiş gibi, artık hiçbir istediğini yapamaz hâle gelmiş. Depresyona girmiş adam, kendini alkole vermiş. Ruh sağlığı da elden gitmeye başlamış. Artık o çok sevdiği karısından başka hiçbir şeye sahip değilmiş.
Meğer ne kadar yanılmış… Bu ilişkiyi sonlandırması gerektiğini anlamış. Hayat ona sinyaller göndermiş. Sonunda mesajı almış; jeton geç de olsa düşmüş. Bütün karakterini ve ilişkilerini kaybettikten sonra ancak aklı başına gelmiş.
Sonra karısına yavaş yavaş mesafe koymaya başlamış. Artık hiçbir şey danışmaz olmuş. Kendi iç sesi ne isterse onu yaparmış. Kendi istediğini yaparmış. Eski çevresi gitmiş ama yeni, gerçek benliğini gören kızlı erkekli dostlarla yeni bir çevre edinmiş. Bu çevre daha hayırlıymış, maskesizmiş, sahiciymiş. Gerçekten değerini bilen insanlarla artık doluymuş hayatı.
Karısı bunu fark edince onu kıskanmış. Ayna gibi yüzüne eksiklerini vurur olmuş. Onun bu yeni hâlini kabullenemeyip boşanmak istemiş. Adam ise huzur bulmuş. Depresyondan kurtulmuş. Artık yeni bir kariyere, yeni bir hayata yelken açma zamanı gelmiş. Yepyeni bir dünya, yepyeni bir sayfa…
Bu hikâyenin içinizi huzurla doldurması temennisiyle… 🌸
			
Özbenlik herşeyden önemlidir. Güzel hikaye tebrikler