Yazar arşivleri: Oğuz Can Şen

Oğuz Can Şen hakkında

23 Şubat 1998 yılında Adana'da doğdu. Emekli bankacı olan ev hanımı bir anne ile çiftçi makine mühendisi bir babanın oğludur. İlköğretimi şimdi yerinde yeller esen Özel Çukurova Bilfen Okulu'nda tamamladı. Liseyi Adana'nın o zamanlar en iyi ikinci devlet lisesi olan Adana Anadolu Lisesi'nde bitirmiştir. Üniversite eğitimini ise İstanbul'da Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi Eczacılık Fakültesi'nde burslu olarak 5 yılda tamamlamıştır.

An Allegorical Story

Once upon a time, there was a wizard who wanted to punish his experienced apprentice because he was looking down on the others. At first, the wizard thought of a punishment that would teach humility — something that would make … Okumaya devam et

Uncategorized kategorisine gönderildi | Yorum yapın

Adını Zehra Koydum

Bir gün, çok iyi bir özel üniversitede okuyan Zehra adında genç bir kız varmış. Kız güneyliymiş, bildiğimiz aşirettenmiş. Çok tarlaları, malı mülkü varmış ama bu bile ailesinin gözünü doyurmaya yetmezmiş. Bir gün, Zehra üniversitede okurken ailesi, onu zengin bir aşiretten … Okumaya devam et

Uncategorized kategorisine gönderildi | Yorum yapın

Hayat Güçlü Olanı Sever

Merhaba değerli blog okuyucuları, Bugün içimden bunu yazasım geldi. Size genel bir algıdan bahsedeceğim. Biz toplum olarak şöyle düşünüyoruz maalesef. Benim de bu tuzağa defalarca düştüğüm oldu. Örneğin; “Ben herkese iyilik yaptım. Bunu hak edecek ne yaptım?” Tarzında Biliyorum size … Okumaya devam et

Uncategorized kategorisine gönderildi | Yorum yapın

Zamanında Önce Gelen Tren Kaza Yaptı

Saat sabahın 7.30’uydu. Her şey hazırdı. Yıllarını vererek, alın teriyle, sabırla kurduğu “kendi baharına” kavuşma vakti gelmişti. Bu kez hayat, tam da onun planladığı gibi işleyecekti. Fakat yola çıkmadan önce bulunduğu mekândan kötü ayrıldı. “Takıntılı” dediği kişiyle tartışmıştı. Üzülerek, kırılarak … Okumaya devam et

Uncategorized kategorisine gönderildi | Yorum yapın

Sevgili Günlük…

Tarih: 07/08/2020 Başlık: İkilem Bazen anne babalarımız, bizim iyiliğimizi isterken fark etmeden canımızı yakıyor olabilirler mi? Yaralı Şifacı Evet. Hayat boyunca bunun sancısını taşıyor insan.Görüyor, öğreniyor:Ayakları üzerinde dik duranlara, diğer insanlar saygı duyuyor. Oysa onun da ayakta kalmak için verdiği … Okumaya devam et

Uncategorized kategorisine gönderildi | Yorum yapın

Dönüşüm Başlıyor

Eskiler de bilir, yeniler de… Bir gelenek haline gelmiştir bu: bir aile baskısı sürüp gider; o gül gibi hayatlar evlerin odalarında kararır gider. Duvarlar sana her şeyi anlatır ama sen o duvarların üzerine çerçeve asarsın, bir güzel kapatırsın. Hâlbuki çok … Okumaya devam et

Uncategorized kategorisine gönderildi | Yorum yapın

Alegorik Bir Masal

Bir büyücü, deneyimli çırağını işten çıkarmak istemiş; çünkü bu çırak, diğer deneyimsiz çalışanları sürekli aşağılıyormuş. Büyücü, bunu çırağına açıkça söylemiş. Aradan bir süre geçmiş. Büyücü, sonradan kararını değiştirip daha adil bir çözüm bulmak istemiş. Bu kez çırağını kovmak yerine cezalandırmaya … Okumaya devam et

Uncategorized kategorisine gönderildi | Yorum yapın

Bizi biz yapan: “Kusurlarımız”

Türkiye’de çok yaygın bir durum var: Birbirini sevmeyen insanlar, karşısındakinin hatalarını bulup ortaya çıkarmaya çalışıyor. Oysa hepimiz biliyoruz ki, kusursuz ve hatasız insan yoktur. Aslında bu da bir zayıflık ve kusurdur — kendi hatalarını görmeyip başkasınınkine odaklanmak. En güzeli ise … Okumaya devam et

Uncategorized kategorisine gönderildi | Yorum yapın

Sosyal ve Hazırlıklı Dostluklar

Arkadan bıçaklanmalara karşı dostluklarda seçici olmak lazım. Eğer seçici değilsen bile buna hazırlıklı olmak lazım. Önce güçsüzdün, seçiciydin. Şimdi güçlüsün ve buna hazırlıklısın. Tek fark bu. Çok sosyal olmak kötü bir şey değil. İlişkilerde yüzeysel olup kendini sevdiğin sürece; samimiyetini … Okumaya devam et

Uncategorized kategorisine gönderildi | Yorum yapın

Zehirli İlişki /Poisonous Relationship/

Bir gün, bir adam varmış. Karısını çok severmiş; adeta ona taparmış. Ama bilmezmiş ki bu şirkin bedeli ağır olacakmış. Karısına kendini acındırırmış; böylece her istediğini yaptırırmış. Öyle ki adam bir şey yapacak olsa önce karısına danışırmış, karısı da onun yerine … Okumaya devam et

Uncategorized kategorisine gönderildi | 1 Yorum